Pratik Bilgiler

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

Muhasebe Standartları

» Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. Resmi Gazete

DUYURULAR

VAKIFLARA VERGİ MUAFİYETİ TANINMASININ ŞARTLARI VE SAGLADIGIAVANTAJLAR •

-GIRIŞ Vakıflar belli bir mal tahsisi suretiyle resmi senetlerinde belirtilen amaçlarını gerçekleştirmek üzere kurulan hayır kuruluşlarıdır . Bu vakıfların eğitim ve sağlık hizmetleri vermek üzere gerekli tesisleri kurarak (okul, hastane, sağlık ocağı gibi) faaliyette bulunması ve bu hizmetlerini bir bedel karşılığı olmaksızın yerine getirmesi halinde, bu faaliyetler vakfa bağlı iktisadi işletme olarak nitelendirilmeyecektir. Belli bir amaç için tahsis edilmiş mal varlığı olarak tanımlanabilecek olan vakıflara ilişkin hükümler, esas itibariyle 2762 sayılı Vakıflar Kanunu ile düzenlenmiştir. Türk Medeni Kanunu'nda değişiklik yapılmasına ilişkin 903 sayılı Kanunun 4. maddesine göre, Bakanlar Kurulu'nca, gelirlerinin en az % 80'ini itibariyle bütçeli idareler bütçelerinde yer alan bir hizmetin veya hizmetlerin yerine getirilmesini istihdaf etmek üzere tahsisin kurulacağı kabul edilen vakıflara , tahsis edilen miktar için vergi muafiyeti tanınabilmekteyken 4962 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Kanunun 20. maddesiyle, "Gelirlerinin en az üçte ikisini nevi itibariyle genel katma ve özel bütçeli idarelerin bütçeleri içinde yer alan bir hizmetin veya hizmetlerin yerine getirilmesini amaç edinmek üzere kurulan vakıflara, Maliye Bakanlığı nın önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınabilir. Bunların vergi muafiyetinden yararlanması ve muafiyetlerinin kaybedilmesine ilişkin şartlar Maliye Bakanlığınca belirlenir. Olağan denetimler sırasında veya 100 yaptırılacak özel denetimler sonucunda vergi muafiyeti tanınmasına ilişkin şartları kaybettikleri tespit edilen vakıfların vergi muafiyetleri, birinci fıkrada öngörülen yöntemle kaldırılabilir. "hükmü getirilerek vakıflara tanınacak muafiyetine ilişkin yeni bir düzenleme yapılmıştır. Diğer taraftan, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 7. maddesinin 15. bendinde, kurulduktan sonra Bakanlar Kurulu'nca vergi muafiyeti tanınan vakıflar ile bilimsel araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde bulunan kurum ve kuruluşların vergiden muaf olduğu , vakıflara tanınan muafiyetin bunların iktisadi işletmelerini kapsamadığı hükme bağlanmıştır. Ayrıca, aynı maddenin son fıkrası ile, bun arın vergi muafiyetinden yararlanma ve muafiyetlerinin kaybedilmesine ilişkin şartlarla, usul ve esasların Maliye Bakanlığı'nca belirlenmesi öngörülmüştür. Bu hükümler çerçevesinde, vakıflara vergi muafiyeti tanınmasının şartları, vergi muafiyeti tanınan vakıfların yerine getireceği yükümlülükler, vergi muafiyetinin kaldırılması ve vergiden muaf vakıflarla ilgili uygulamada karşılaşılan sorunlar yazımızın konusunu oluşturmaktadır. 2-VAKIFLARA VERGI MUAFIYETI TANINMASININ ŞARTLARI 4962 sayılı Kanunun 20. maddesi uyarınca vergi muafiyeti tanınması talebinde bulunacak vakıfların başvuru tarihi itibariyle aşağıda belirtilen şartları bir arada taşıması gerekmektedir. a) Vakfın Faaliyet Alanı ve süresi Bakanlar Kurulu'nca vergi muafiyeti tanınacak vakfın; sağlık, sosyal yardım, eğitim, bilimsel araştırma ve geliştirme, kültür ve çevre koruma ile ağaçlandırma konularında faaliyette bulunmayı amaç edinmiş olması gerekir. Vakfın faaliyet konusu bu sayılanlardan birisi veya birden fazlası ile ilgili olabilir. Ancak, vergi muafiyeti talebinde bulunacak vakfın bu faaliyetlerinin kamuya açık ve Devletin kamu hizmeti yükünü azaltıcı etki yapacak düzeyde olması gerekir. Belli bir yöre veya belli bir kitleye hizmeti amaçlayan vakıflara vergi muafiyeti tanınması mümkün değildir. Daha önceki uygulamada Vakıfların vergi muafiyeti talebinde bulunmadan önce kuruldukları tarihten itibaren en az iki yıl süre ile faaliyette bulunmuş olmaları gerekirken yapılan düzenlemeyle bu süre bir yıla indirilmiştir. Daha önceki uygulamada münhasıran eğitim ve sağlık konularında faaliyette bulunmayı amaç edinen vakıflar ile Türkiye ile diğer ülkeler arasında eğitim, sağlık, kültür, bilimsel araştırma ve geliştirme konularında faaliyette bulunmayı amaç edinen vakıflar için iki yıllık süre şartı aranmayacağı belirlenmişken yeni yapılan düzenlemede bu konuda bir belirleme yapılmamıştır. b)Vakfın Sahip Olması Gereken Mal Varlığı ve Yıllık Geliri Vergi muafiyeti talebinde bulunan vakıfların vergi muafiyeti talebinde bulundukları tarihte en az 469.000.000.000.- TL (dörtyüzaltmışdokuzbin yeni türk lirası) gelir getirici mal varlığına ve en az 46.000.000.000.- TL ( 46.000 yeni türk lirası) yıllık gelire sahip olmaları gerekir. (Bu rakamlar 2006 yılı için geçerli olan rakamlardır.)Yıllık gelirin tespitinde; genel. özel ve katma bütçeli idareler bütçelerinden yapılan yardımlar ile bağış niteliğindeki gelirler dikkate alınmaz. Bu tutarlar, her yıl Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre o yıl için belirlenen yeniden değerleme oranında artar ve izleyen yılda bu miktarlar esas alınır. Bu miktarların hesabında, bir milyar liraya kadar olan tutarlar dikkate alınmaz. c)Vakıf Gelirlerinin Hangi Amaçla Harcanacağı Vakıf resmi senedinde, 4962 sayılı Kanunun 20. maddesi hükmüne uygun olarak yıl içinde elde edilen brüt gelirlerin en az üçte ikisinin sağlık, sosyal yardım, eğitim , bilimsel araştırma ve geliştirme, kültür ve çevre koruma ile ağaçlandırma faaliyetlerinden oluşan amaçlara harcanacağının yazılı olması ve son bir yılda bu koşulu fiilen yerine getirmiş olması ve vergi muafiyetinin devamı süresince de bu şarta uyulması gerekir. Vakfın amaçlarına ayrılması ve harcanması gereken miktarlar hiçbir şekilde başka bir amaçla kullanılamaz. Ancak, yönetim ve idame giderleri ile ihtiyata ve vakıf malvarlığını artırıcı yatırımlara ayrılan miktarların, tamamının veya bir kısmının vakfın amaçlarına yönelik hizmetlere harcanması mümkündür. d)İlgili Kuruluşların Görüşünün Alınması ve Maliye Bakanlığınca Yapılacak İnceleme Vakıfların vergi muafiyetleri taleplerinin Maliye Bakanlığı'nca ilk değerlendirilmesi yapıldıktan sonra, vakfa vergi muafiyeti tanınıp tanınmayacağı konusunda Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün ve vakıf resmi senedinde amaç edinilen konulara göre ilgili diğer kuruluşların görüşleri alınır. Vakıflar Genel Müdürlüğü ve ilgili kuruluşların bu konudaki görüşlerini vergi muafiyeti talebinde bulunan vakfın kurulduğu tarihten itibaren vergi muafiyeti talebinde bulunduğu tarihe kadarki faaliyetleri ile Devletin kamu hizmeti yükünü ne ölçüde azalttığını kendi denetim Elemanlarına (denetim birimi bulunmayan kuruluşların yetkili organlarınca) yaptıracakları incelemelere dayanarak bildirmeleri ve yazıları ekinde inceleme raporu ve tutanağın bir örneğini de Maliye Bakanlığı'na göndermeleri gerekmektedir. Herhangi bir incelemeye dayanmayan görüşler, ilgili vakfa vergi muafiyeti tanınmasında göz önünde bulundurulmaz. Yukarıda sayılan şartların yerine getirilmesi halinde, vergi muafiyeti talebinde bulunan vakfın, kurulduğu tarihten inceleme tarihine kadar olan faaliyet ve çalışmaları, görevlendirilecek Maliye Bakanlığı merkezi denetim elemanınca incelenir. Bakanlık merkezi denetim elemanlarınca yapılacak incelemelerde; vakfın son bir yıl içindeki faaliyetleri ile Devletin kamu hizmeti yükünü ne ölçüde azalttığı ve mevzuattaki belirlenen diğer şartları taşıyıp taşımadığı tespit edilir. İnceleme elemanının ilgili vakfa vergi muafiyeti verilip verilmemesi konusundaki görüşü raporda açık olarak belirtilir. 3-VERGI MUAFIYETINDEN YARARLANACAK Vakıfların YAPMASI GEREKEN IŞLEMLER Bakanlar Kurulu'nca 4962 sayılı Kanunun 20. maddesine göre tanınacak vergi muafiyetinden yararlanmak isteyen vakıflar, taleplerini içeren bir yazı ile Maliye Bakanlığı'na başvuruda bulunurlar. Bu vakıflar başvuru yazısının ekinde; 1- Vakıf resmi senedinin 5 örneğini. 2- Gelir getirici malvarlığı ve yıllık gelire ilişkin bilgi ve belgeleri. 3- Kuruldukları tarihten başvuru tarihine kadarki süre içinde resmi senette yazılı olup, amaçlar arasında yer alan sağlık, sosyal yardım, eğitim, bilimsel araştırma ve geliştirme, kültür ve çevre koruma ile ağaçlandırma konuları ile ilgili olarak gösterilen faaliyetleri içeren faaliyet raporunu, Bakanlığa gönderirler. Bakanlıkça, belirlenen şartların talepte bulunan vakıfça yerine getirilip getirilmediğinin tespiti bakımından ibraz edilen belgeler üzerinde ön inceleme yapıldıktan ve uygunluğu sağlandıktan sonra vakfa vergi muafiyeti tanınıp tanınmayacağı konusunda Vakıflar Genel Müdürlüğü ve diğer ilgili kuruluşların görüşleri alınır. Kuruluşlar tarafından olumlu görüş verilirse veya vergi muafiyeti verilmesinde sakınca bulunmadığı bildirilirse, vakfın faaliyetleri ve hesapları bir merkezi denetim elemanına incelettirilir. İnceleme sonucu düzenlenen inceleme raporunun da olumlu olması halinde bu rapor, vakıf resmi senedinin ve başvuru dilekçesinin birer örneği, Bakanlığın bu konudaki görüşünü içeren bir yazı ile Bakanlar Kurulu'ndan vergi muafiyeti kararı alınmak üzere Başbakanlığa gönderilir. Bakanlar Kurulu'nun bu konudaki kararının Resmi Gazete'de yayımlanması ile de vakfa vergi muafiyeti tanınmış olur. 4-VERGI MUAFIYETI TANINAN Vakıfların YÜKÜMLÜLÜKLERI )Vakıfların Defter Tutma Mecburiyetleri Var Mı? Vergi muafiyeti tanınacak vakıfların bilanço esasına göre defter tutmaları gerekir. Bu vakıfların, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre birinci sınıf tüccarlar tarafından tutulması gereken defterleri aynı Kanunda belirtilen süreler içinde tasdik ettirerek kullanmaları ve muhasebe kayıtlarının Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliğlerine uygun olması, vakfa ait iktisadi işletmeler bulunması halinde bunlar için de ayrıca defter tasdik ettirmeleri ve vakfın muhasebe kayıtları ile iktisadi işletmesinin muhasebe kayıtlarını birbiriyle karışmasını önleyecek şekilde ayrı ayrı izlemeleri gerekmektedir. b)Resmi Senet Değişikliklerinde İzin Alınması Vergi muafiyeti tanınan vakıfların yönetimlerince resmi senette değişiklik yapılmasının düşünülmesi halinde, değişiklik gerçekleştirilmeden önce bu konuda Maliye Bakanlığından izin alınması zorunludur. İzin alınmaksızın yapılan değişikliğin mevzuat hükümlerine aykırı olması halinde Bakanlıkça tanınan süre içinde resmi senet vakıf yönetimince eski haline getirilmez ya da değişiklik Bakanlıkça öngörülen şekilde düzeltilmez ise vakfın vergi muafiyetinin kaldırılmasına ilişkin hükümler uygulamaya konulur. c)Gönderilecek Mali Tablolar ve Raporlar Bakanlar Kurulu kararı ile vergi muafiyeti tanınan vakıflarca, dönem sonunda düzenlenecek bilanço ve gelir gider tablosu ile bir yıllık faaliyetlerinin sonuçlarını gösteren kesin bütçelerin birer örneği. Yıllık faaliyet raporu ve yeminli mali müşavirce düzenlenmiş tasdik raporu ile birlikte yılın ilk üç ayı içinde Bakanlığa gönderilir. Ancak, yıllık faaliyet raporu dışındaki belgelerin 3568 sayılı Kanun ve ilgili Genel Tebliğ esaslarına uygun olarak yeminli mali müşavire onaylattırılmış olması gerekir. Yeminli mali müşavire onaylattırılmadan gönderilen belgeler hiç gönde ilmemiş sayılır. d)Fon Oluşturulması Bakanlar Kurulu kararı ile vergi muafiyeti tanınan vakıfların. yıllık gelirlerinin en az üçte ikisini elde edildiği yıl içinde amaçlarına harcamaları esastır. Elde edildiği yıl içinde amaçlara harcanması gerektiği halde vakıf yönetiminin iradesi dışında harcanamayan gelirler, sonraki yılın tahmini bütçesine konulur ve bu miktardan yönetim ve idame giderleri ile ihtiyata ve vakıf malvarlığını artırıcı yatırımlara pay ayrılmadan, tamamı o yıl içinde vakfın amaçlarına harcanır. Bu durumun geçerli bir nedene dayanmaksızın süreklilik göstermesi C üst üste iki yıl gibi ) vergi muafiyeti şartlarının ihlali anlamına gelir. Ancak, sözü edilen gelir fazlaları, vakıf resmi senedinde yazılı sağlık, sosyal yardım, eğitim, bilimsel araştırma ve geliştirme, kültür ve çevre koruma ile ağaçlandırma faaliyetleriyle ilgili amaçların gerçekleştirilmesine yönelik yatırımlar için üç yıl süre ile bir fon hesabında tutulabilir. Bunun için ilgili vakıfça, yatırıma ilişkin yönetim kurulu kararıyla yatırım projesinin ana hatlarını C maliyetini, finansman kaynaklarını, gerçekleştirme süresini vb. ) içeren bir yazı ile Maliye Bakanlığı'na başvurularak izin alınması gerekir. Bu suretle finansmanı için fon oluşturulmasına izin alınan yatırımın üç yıllık süre içinde tamamlanamaması halinde, gecikme gerekçeleri Bakanlıkça uygun görülürse sözü edilen süre iki yıl daha uzatılabilir. 5-VAKIFLARA TANINAN MUAFIYETlN SAGLADIGI VERGISEL AVANTAJLAR Vakıflar tüzel kişilikleri itibariyle kurumlar vergisi kapsamına girmediklerinden, vergiden muaf vakıf statüsü kazanan vakıfların kurumlar vergisinden muafiyetleri de söz konusu olmamaktadır. Vergiden muaf vakıf statüsünü kazanan vakıflar halen mevcut düzenlemelere göre, aşağıdaki vergisel imkânlardan faydalanırlar. ı-Kurumlar Vergisi Kanununa Göre Tanınan Muafiyet 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 7. maddesinin 15. bendine göre kurulduktan sonra Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların kurumlar vergisinden muaf olduğu belirtilmiştir. Bu muaflık, vakıfların iktisadi işletmelerini kapsamamaktadır. Bunların vergi muafiyetinden yararlanma ve muafiyetlerinin kaybedilmesine ilişkin şartlar , usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir. 2-Katma Değer Vergisi Kanuna göre Tanınan İstisnalar Vergiden muaf vakıf statüsüne sahip olan vakıflar aşağıdaki katma değer vergisi istisnasından faydalanırlar. -Kültür ve eğitim amacı taşıyan İstisnalar: Genel ve katma bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyeler, köyler, bunların teşkil ettikleri birlikler, üniversiteler, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki mesleki kuruluşları, siyasi partiler ve sendikalar, kanunla kurulan ve tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları, kamu menfaatine yararlı dernekler, tarımsal amaçlı kooperatifler ve Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların: o) ilim, fen ve güzel sanatların, tarımı yaymak, ıslah ve teşvik etmek amacıyla yaptıkları teslim ve hizmetleri, b) Tiyatro, konser salonu, kütüphane, sergi, okuma ve konferans salonları ile spor tesisleri işletmek veya yönetmek suretiyle ifa ettikleri kültür ve eğitim faaliyetlerine ilişkin teslim ve hizmetleri -Sosyal amaç taşıyan İstisnalar: o) Yukarıda sayılan kurum ve kuruluşların hastane, nekahathane, klinik, dispanser, prevantoryum, sanatoryum, kan bankası ve organ nakline mahsus bankalar, anıtlar, botanik ve zooloji bahçeleri, parklar ile veteriner, bakteriyoloji, seroloji ve distofajin laboratuarları gibi kuruluşlar, öğrenci aş evleri, düşkünevleri ve yetimhaneleri işletmek veya yönetmek suretiyle ifa ettikleri kuruluş amaçlarına uygun teslim ve hizmetleri, b)Üniversite ve yüksekokullar ile 8.6.1965 tarihli ve 625 sayılı Kanun hükümlerine tabi özel okullar tarafından ilgili dönemdeki kapasitelerinin "% 10'unu geçmemek üzere verilen bedelsiz eğitim ve öğretim hizmetleri, kanunların gösterdiği gerek üzerine bedelsiz olarak yapılan mal teslimi ve hizmet ifaları, birinci fıkrada sayılan kurum ve kuruluşlara bedelsiz olarak yapılan her türlü mal teslimi ve hizmet ifaları ile fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin teslimi, c)Yabancı devletlerin Türkiye'deki diplomatik temsilcilik ve konsoloslukları ile yabancı hayır ve yardım kurumlarına, bu maddenin l numaralı fıkrasında sayı an kurum ve kuruluşlara bedelsiz olarak yapacakları teslim ve hizmetlere ilişkin olarak yapılan teslim ve hizmetler. d) 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamındaki tescilli taşınmaz kültür varlıklarının rölöve, restorasyon ve restitüsyon projelerine münhasır olmak üzere, bu projelendirmelerden yararlananlara verilen mimarlık hizmetleri ile projelerin uygulanması kapsamında yapılacak teslimler. e)Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruşlarının, kanunlarla kendilerine verilen görev gereği ve kuruluş amaçlarına uygun ruhsat, izin, onay ve benzeri hizmetleri ile bu hizmetlerle ilgili olarak kullanılacak basılı kağıtların bu kuruluşlar tarafından teslimi (motorlu taşıtlar tescil plaka teslimleri hariç), 3- 7338 Sayılı Veraset ve lnt1kal Vergisi Kanunu'na Göre Tanınan İstisna 7338 sayılı Veraset ve intikal Vergisi Kanunu'nun 4. maddesinin k bendine göre Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara kuruluşu için veya kurulduktan sonra tahsis olunan mallar VİV istisnası kapsamına alınarak vergileme dışında tutu muştur . 4-492 sayılı Harçlar Kanunu'na Göre Tanınan İstisna 02.07. 1964 tarih ve 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 59. maddesinin (b) bendine göre, Kamu menfaatlerine yararlı dernekler ile Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıfların iktisap edecekleri gayrimenkullerin ve sair ayni hakların tescilleri ve şerhi gerektiren işlemleriyle bu dernek ve vakıflara ait tesislerin ve bu tesislerin sonradan iktisap edecekleri gayrimenkullerin ve sair ayni hakların tescilleri ve şerhi gerektiren işlemleri ve bunların terkinleri, harçlardan istisna tutulmuştur. 5- 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'na Göre Tanınan Muafiyet 29.07.1970 tarih ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu'nun 4. maddesinin (m) fıkrasına göre, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflara ait binalar resmi senedinde yazılı amaçlara tahsis edilmek şartıyla emlak vergisinden muaf tutulmuşlardır. Diğer taraftan, yukarıda sayılan muafiyet ve istisnalar vakfın tüzel kişiliğine yönelik olup, vakfa ait iktisadi işletmelerin bu muafiyet ve istisnalardan yararlanması mümkün bulunmamaktadır. 6-.VERGI MUAFIYETININ KALDlRlLMASlNI GEREKTIREN HUSUSLAR Bakanlar Kurulu kararı ile vergi muafiyeti tanınan vakıfların, Bakanlıkta oluşan dosyalarının incelenmesi veya olağan denetimler ya da yaptırılacak özel denetimler sonucunda; -Yasal yükümlülüklere uymadıklarının, - Resmi senetlerinde yazılı sağlık, sosyal yardım , eğitim, bilimsel araştırma ve geliştirme , kültür ve çevre koruma ile ağaçlandırmaya yönelik amaçları dışında faaliyette bulunduklarının , - Son yıllardaki faaliyetleri dikkate alındığında resmi senette yazılı amaçlarını gerçekleştirmelerinin mümkün olmadığının , - Maliye Bakanlığınca belirlenen yükümlülükleri yerine getirmediklerinin, tespiti halinde, tespit edilen hususlar hakkında ilgili vakıftan açıklama istenir. Vakıf yönetimince Bakanlıkça verilen süre içinde açıklama yapılmaz veya yapılan açıklamalar yeterli görülmezse veya açıklamalar yeterli görülmekle beraber vakıf Bakanlıkça yapılan uyarıya rağmen benzeri ihlalleri tekrarlarsa, Maliye Bakanlığınca Vakıflar Genel Müdürlüğünün de görüşü alınarak Bakanlar Kurulu'ndan vakfın vergi muafiyetinin kaldırılması istenir. Vergi muafiyeti kaldırılan vakıflar, muafiyetin kaldırıldığı tarihten itibaren beş yıl geçmedikçe yeniden vergi muafiyeti talebinde bulunamazlar. Bu sürenin bitiminden sonra vergi muafiyeti talebinde bulunan vakıflara şartları taşımaları koşulu ile yeniden vergi muafiyeti tanınabilir . SONUÇ 4962 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Vakıflara Vergi Muafiyeti Tanınması Hakkında Kanunun 20. maddesiyle, "Gelirlerinin en az üçte ikisini nevi itibariyle genel, katma ve özel bütçeli idarelerin bütçeleri içinde yer alan bir hizmetin veya hizmetlerin yerine getirilmesini amaç edinmek üzere kurulan vakıflara, Maliye Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınabileceği belirtilmiştir. Bu muafiyetler sonucunda vakıflara kurumlar vergisi muafiyeti, katma değer vergisi istisnası, harçlar kanunu muafiyeti, veraset ve intikal vergisi istisnası , emlak vergisi muafiyeti tanınarak söz konusu vakıflara vergisel teşvikler sağlanmıştır. Bu sağlanan teşvikler vakıfların kendi hükmi şahsiyetlerine ait olup vakıflara bağlı olan iktisadi işletmeler için geçerli değildir.

Muhammet Ali YENİ

Vergi Raporu Dergisi  Sayı:81 • Nisan • Mayıs 2006